Genel İlkeler : MADDE 2-3, 6 ve 12 : Komite, engelli çocuklar, sığınmacı, mülteci ve göçmen çocuklar, etnik ve dini azınlıklara mensup çocuklar, LGBTI çocuklar ve ebeveynleri terör örgütleriyle bağlantılı olmakla suçlanan çocuklar da dâhil olmak üzere, özellikle savunmasız durumdaki çocuklara karşı ayrımcılığın devam etmesinden derin endişe duymakta ve özellikle bu çocukların eğitim, sağlık ve şiddetten korunma dâhil olmak üzere temel hizmetlerden yararlanma ve yeterli bir yaşam standardına sahip olma imkânlarının kısıtlı olduğuna dikkat çekmektedir. Ayrıca, ayrımcı tutum ve uygulamalara neden olan olumsuz ve geleneksel tutum ve normlarla mücadele etmek ve bunları değiştirmek için acil ve sistematik bir çaba sarf edilmemiş olmasından derin endişe duymaktadır.
Medeni Hak ve Özgürlükler (Madde 7-8 ve 13-17): Komite, taraf Devlet’teki mültecilerin ve belgesiz göçmenlerin doğum kayıt oranlarının orantısız bir şekilde düşük olmasından ve terörizmle ilgili suçlamalarla karşı karşıya kalan ve vatandaşlıkları geri alınan ebeveynlerin çocuklarının vatansızlık riski altında olabileceğinden endişe duymaktadır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 16.9 numaralı hedefini dikkate alan Komite, Taraf Devlet’e aşağıdaki tavsiyelerde bulunmaktadır:
a) Mülteci, sığınmacı ve belgesiz göçmen çocuklara özel önem vererek, mobil kayıt birimlerinin kullanılması ve ücretsiz doğum kaydı da dahil olmak üzere, kendi topraklarında doğan tüm çocuklar için doğumdan hemen sonra hastane raporlarına ek olarak doğum belgelerinin düzenlenmesini sağlamalıdır;
b) Kendileri ya da ebeveynleri terörle bağlantılı suçlamalarla itham edilen ya da mahkûm edilen çocukları Türk vatandaşlığından etkin bir şekilde mahrum bırakan mevzuatı yürürlükten kaldırmalı ve uygulamaları yasaklamalı ve bu durumdan etkilenen çocuklara çözüm yolları sağlamalıdır.
İfade, Örgütlenme ve Barışçıl Toplanma Özgürlüğü: Komite, 2016 yılından bu yana binlerce çocuğun terörle ilgili suçlamalarla tutuklandığını, gözaltına alındığını ve hüküm giydiğini kaydederek, terörle mücadele adına çocukların ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüğüne yönelik devam eden baskılardan derin endişe duymaktadır. İnsan Hakları Komitesi’nin tavsiyelerini hatırlatır ve ayrıca taraf Devlete aşağıdaki tavsiyelerde bulunur.
a) 1991 tarihli Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) çocukların ifade ve toplanma özgürlüğünü bastırmak için kullanılmamasını, terörle mücadele tedbirlerinin orantılı ve hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlüklerle uyumlu olmasını ve terörle mücadele eylemleri sırasında güvenlik güçleri tarafından çocuklara uygulanan tüm şiddetin soruşturulmasını, faillerin kovuşturulmasını ve uygun şekilde cezalandırılmasını sağlamalıdır;
b) Başta Ceza Kanunu’nun 220, 299, 300 ve 301. maddeleri olmak üzere, çocukların ifade özgürlüğünden tam olarak yararlanmalarını kısıtlayan mevzuatın gözden geçirilmesi;
c) 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında çocukların örgütlenme ve toplanma özgürlüğü haklarını kullanmalarının önündeki yaşa bağlı engelleri kaldırın.
Zararlı Uygulamalar : Taraf Devlette, Suriyeli mülteci kız çocuklarının orantısız bir şekilde maruz kaldığı çocuk yaşta evliliğin devam ettiğini kaydeden Komite, Evrensel Periyodik İncelemesinin12 üçüncü döngüsünde kabul edilen tavsiyeler doğrultusunda, ayrıca Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesinin 31 sayılı ortak genel tavsiyesini/Çocuk Hakları Komitesinin (2019) zararlı uygulamalarla ilgili 18 sayılı genel yorumunu hatırlatarak ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 5.3 sayılı hedefini dikkate alarak, taraf Devlete aşağıdaki tavsiyelerde bulunur
a) Asgari evlilik yaşının istisnasız 18 olarak uygulanması;
b) Erken Yaşta ve Zorla Evliliğin Önlenmesine İlişkin Ulusal Strateji ve Eylem Planı’nı kabul ederek koordinasyon mekanizmalarındaki boşlukları gidermesini, mağdurlar için koruma planları oluşturmasını, tüm illerin çocuk yaşta evliliklerle mücadele için eylem planları benimsemesini sağlamasını ve mülteci toplulukları hedef alarak çocuk yaşta evliliğin kız çocuklarının fiziksel ve ruhsal sağlığı ve refahı üzerindeki zararlı etkileri konusunda farkındalık yaratma kampanyalarını güçlendirmesini tavsiye eder.
Eğitim, Boş Zaman ve Kültürel Faaliyetler (Madde 28-31): Komite, son yıllarda eğitim performansında kaydedilen önemli gelişmeleri ve Taraf Devlet’in mülteci çocukları ulusal eğitim sistemine entegre etme çabalarını not etmektedir. Bununla birlikte, Komite şu konularda endişe duymaktadır:
a) Mülteci topluluklarının yoğun olarak yaşadığı yerlerdeki okulların kapasitesinin yetersizliği, mali zorluklar, dil ve kültürel engeller gibi nedenlerle okul dışında kalan mülteci çocukların sayısının yüksek olması;
b) Eğitim dili olarak Türkçenin münhasıran kullanılması ve bu durumun diğer kültür ve dillerden gelen çocukları olumsuz etkilemesi.
Başta sığınmacı ve mülteci çocuklar ile Roman çocuklar olmak üzere tüm çocukların özellikle ortaöğretime kayıt ve devam oranlarını artırmak için Çocuklar için Bilgilendirme Programı da dâhil olmak üzere alınan tedbirlerin etkinliğini değerlendirmelidir.
Komite, Taraf Devlet’in 4 milyonu kayıtlı mülteci ve 1,7 milyonu çocuk olmak üzere, çoğunluğu Suriye’den gelen yaklaşık 5,1 milyon göçmene ev sahipliği yaptığını kabul etmektedir. Ancak, refakatsiz ve ailelerinden ayrı düşmüş olanlar da dâhil olmak üzere sığınmacı, mülteci ve göçmen çocukların ayrımcılığa maruz kalmalarından, temel hizmetlere erişimlerinin kısıtlı olmasından ve vatansız kalma, göçmenlik gözetiminde tutulma ve şiddet içeren zorla geri göndermelere (veya “geri itmelere”) maruz kalma risklerinin yüksek olmasından derin endişe duymaktadır.
Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Olmalarına İlişkin İhtiyari Protokol : Komite, Seçmeli Protokol’ün 8. maddesi uyarınca sunulan taraf Devlet raporuna ilişkin daha önceki sonuç gözlemlerini hatırlatarak,24 taraf Devlet’i mülteci, sığınmacı ve göçmen çocuklara, özellikle de askere alınmış veya çatışmalarda kullanılmış olabilecek refakatsiz Suriyeli çocuklara yönelik tespit mekanizmalarını güçlendirmeye, bu çocukların kriminalize edilmemelerini sağlamaya ve iyileşmeleri ve topluma yeniden entegrasyonları için desteklenmeye çağırmaktadır.
Komite, Güneydoğu Türkiye’de yürütülen güvenlik operasyonları sırasında çocukların öldürülmesinden ve okulların ve diğer altyapının tahrip edilmesinden derin endişe duymakta ve taraf Devleti aşağıdaki hususları yerine getirmeye çağırmaktadır:
a) Kürt çocuklar ve güneydoğu sınır bölgelerinde ikamet eden çocuklar da dahil olmak üzere, çocukların güvenlik operasyonlarından kaynaklanan ikincil yaralanma riskinin artmasını önlemek ve bu çocukları ve ilgili sosyal altyapıyı korumak için önlemler almalıdır;
b) Güvenli Okullar Deklarasyonu’nu onaylamak ve uygulamak ve taraf Devlet’teki silahlı çatışma sırasında okulların ve üniversitelerin askeri kullanımına karşı yasalarda açık koruma sağlamak.